Türkiye En Önemli Üstünlüğünü Kullanabiliyor mu?

Türkiye En Önemli Üstünlüğünü Kullanabiliyor mu?

Toplumcu Düşünce Enstitüsü

Değerlendirme Notu

 

 

Değerlendirme Notu/Ekonomi : 14-004                                           19 Kasım 2014

Hazırlayan: Dr. Osman Berke DUVAN

 

 

Türkiye En Önemli Üstünlüğünü Kullanabiliyor mu?

 

Türkiye ekonomisinin en önemli stratejik üstünlüğü sahip olduğu genç nüfus. Bu gerçek siyasiler, yatırımcılar veya iş adamları tarafından her fırsatta dile getiriliyor.

 

Genç nüfus bir yandan sahip olduğu güçlü tüketim eğilimi ile ciddi bir iç talep yaratıyor, diğer yandan sürdürülebilir yüksek büyüme hızları için önemli bir emek gücü sunuyor. Dolayısıyla genç nüfus ekonomide büyüme ve gelişme için hem “talep” hem de “arz” yönünden önemli bir avantaj sağlıyor.

 

Türkiye, yer küre üzerinde bu demografik üstünlüğe sahip şanslı ülkelerden. Nitekim 34 üyeli Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) içinde Meksika’yla beraber en genç nüfusa sahip ülke Türkiye. Ülkemizde nüfusun % 50’si 30 yaşın altında.

 

 

Kaynak : CIA, The World Factbook

 

Bu demografik fırsatın en basit göstergesi ise “bağımlılık oranı”. Yani çalışamayacak durumda olan “çocuk ve yaşlıların”, “çalışma çağındaki” nüfusla kıyaslaması. Dünya Bankası verilerine göre, 1960’ların Türkiye’sinde çalışma çağındaki her 100 kişiye, 84 çocuk ve yaşlı düşerken; 2013 itibariyle, çalışma çağındaki her 100 kişiye 49 çocuk ve yaşlı düşüyor. Ekonomik olarak aktif olabilecek nüfusumuz zamanla artış gösteriyor. Buna karşın üyesi olduğumuz OECD’de çalışma çağındaki her 100 kişiye düşen çocuk ve yaşlı sayısı 52. Dahası, OECD’de bu rakam 2007’den itibaren artış eğiliminde.

 

Ancak Türkiye’nin sahip olduğu bu demografik avantaj sürekli değil. TÜİK’in nüfus projeksiyonlarına göre, 2023’de çalışma çağındaki her 100  kişiye 44 yaşlı ve çocuk düşerken, 2050’de bu rakam 55’e çıkıyor. Yani demografik fırsat penceresi 2023 ile 2050 arasında bir yerde kapanıyor. Bugün gelişmiş ülkelerin yaşadığı sorunu, 2023’den sonra, Türkiye’nin de yaşayacağı anlaşılıyor.

 

Raporun devamını olkumak için lütfen PDF iconuna tıklayın