Toplumcu Düşünce Enstitüsü

    Haftalık Değerlendirme Notu

 

 

Haftalık Değerlendirme Notu/ 041114                                       3 Kasım 2014

Hazırlayan: Mahir BÜYÜKYILMAZ

 

 

A) Dünya

 

A1) ABD Merkez Bankası (FED), parasal genişlemeye son verdi. Fed, tahvil alım programını sona erdirirken, politika faiz oranını kayda değer bir süre daha mevcut seviyesinde tutma kararı aldı. Böylece ABD, para musluklarını resmen kısmış oldu. Karar metninde işsizlik oranının yüksek istihdam yaratılarak düştüğü vurgusu yer aldı. Bu vurgu faiz artışının erken gelebileceğine yönelik bir algı oluşturdu. Bu kararın ve işsizlik vurgusunun ardından dolar tüm dünyada yükselişe geçme trendine girdi. ABD ekonomisi 3. çeyrekte yüzde 3.5 büyüdü ve ülkenin Eylül ayı işsizlik oranı yüzde 5.9 olarak kayda geçti.

 

A2) Japonya Merkez Bankası (BOJ) ilave teşvik önlemleri aldığını duyururken son bir buçuk yıldır ilk defa varlık alımlarını artırdığını açıkladı. BOJ açıklamasında enflasyonla mücadelesinde en büyük aracı olan yıllık varlık alımlarını şu anki miktar olan 60-70 trilyon yen arasından 80 trilyon yene çıkaracağını duyurdu. Merkez bankası bu yeni hedefini genel olarak hükümet tahvilleri alarak gerçekleştirmeyi planlarken, bu adımdan sonra banka en büyük Japon hükümet tahvili alıcısı olarak unvanını sağlamlaştıracak. BOJ aynı zamanda hisse alımları ve varlık fonu alımlarını da 3 katına çıkaracağını duyurdu. Fed’in politikalarının tersi yönde hareket eden bu son BOJ adımının piyasalar için bazı anlamları olabilir. Bunların arasında değer kaybedecek olan Japon Yeni ile beraber Japon ihracatçılarının destek bulması da olabileceği değerlendiriliyor.

 

A3) Brezilya’da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda oyların yaklaşık yüzde 51’ini kazanan Sol Kanat lideri Dilma Rousseff ikinci kez seçildi.Roussef’i az farkla geriden izleyen ve siyasi yelpazede daha merkezde yer alan rakibi Aecio Neves oyların yaklaşık yüzde 48 buçuğunu aldı. Roussef’in daha yoğun olarak destek aldığı sosyal kesimlerin düşük gelir seviyesinde ve yoksul çevrelerden olduğu, daha yüksek gelir seviyesideki sosyal kesimlerde ise ciddi destek kaybı yaşadığı görülmektedir.  Siyasi destek profilindeki bu dengesiz durumun, 2. Dönem Başkanlık döneminin önceki Başkan Lula’dan devraldığı birinci dönem uygulamalara göre çok daha çetin çelişkiler ve siyasi çatışma ortamlarına zemin hazırlayacağı, dolayısı ile Roussef’in, dolayısı ile Brezilya gibi dünya ekonomisinde de ağırlığı olan bir bölgenin çok daha zorlu siyasi ve ekonomik gelişmelerle karşılaşabileceği düşünülmektedir.

 

(Makalenin devamını okumak  için lütfen PDF iconuna tıklayınız.)